Terapiye Dair..
- Melis Okur

 - 1 Eyl
 - 1 dakikada okunur
 
Hepimiz kendi hikâyemizin içinde büyürüz. Yaşadıklarımız içimizde izler bırakır. Bazı izler, davranışlarımızı ve ilişkilerimizi sessizce şekillendirir; bazıları ise büyüyüp bütün manzarayı kaplar. İnsan, hayatının bir anında dönüp kendine bakar ve “Ben neden böyle hissediyorum, neden böyle davranıyorum?” diye sorar.
Terapi, bu soruların peşine düşmek için açılan bir alandır. Bazen çocukluğun izlerine, bazen kayıplara ve kırılmalara, bazen de bugünün ağırlığına beraber bakarız. Kişi hangi acıyı, korkuyu ya da kaygıyı yaşıyorsa, onunla tek başına kalmak zorunda değildir; burada o duyguların yanına oturabilir, onlara birlikte bakabiliriz.
Benim için terapinin en dokunaklı tarafı, hayatımızda iyi olanı tutmakta ne kadar zorlandığımızı görmek. Mutluluk, yakınlık ya da huzur geldiğinde bile, çoğu zaman elimizden kayıp gitmesinden korkarız. Terapi, bu korkunun nereden geldiğini anlamaya; iyi olana temas ettiğimizde onu yitirmeden içinde kalabilmeye alan açar.
Burada mucizeler vaat edilmiyor. Ama insanın kendi içindeki güce yeniden yaklaşabilmesi, zor gelen duygulara başka bir gözle bakabilmesi mümkün oluyor. Ve çoğu zaman en büyük değişim, zaten içimizde taşıdığımızı fark etmekle başlıyor.
Eğer sen de kendi hikâyenin izlerine birlikte bakmak istersen, bu yolculukta sana eşlik etmek için buradayım 🌿


Yorumlar